FenHane - Fen Bilimleri Dersi Paylaşım Forumu

Tam Versiyon: petrol ve doğal gaz neyden ve nasıl oluşur?
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Petrol ve Doğalgaz Nedir, Nasıl Oluşur?

Aynı tip hidrokarbon moleküllerinden oluşmuş, sıvı evredeki akışkana petrol, gaz evredeki akışkana da doğal gaz deniyor. Hidrokarbonların yer altında nasıl oluştukları, henüz tümüyle bilinmiyor. Ancak süregelen bilimsel araştırmalar, bu oluşuma ışık tutuyor.

Deniz, göl, ya da akarsularda yaşamını yitirmiş organik artıklar, oksijensiz durgun deniz, göl ya da delta yataklarında, akarsuların da taşıdığı kum, kil ve mineral gibi katı taneciklerle birlikte yığılıp, çökelirler.

Oksijensizlik karbon, hidrojen, azot ve oksijenden oluşan organik artıkların çürümesini engeller.Milyonlarca yıl süren, bu çökelme ve yığılmalar, çökel malzemenin kalınlığını artırır ve bir tabaka oluşturur.

Önce çökelen ve altta kalan katı tanecikler, sürekli artan ağırlığın etkisiyle sıkılaşmaya ve birbirlerine tutunmaya başlarlar. Organik artıklar da, sıkılaşan katı tanecikler arasında gözeneklerde ve çatlaklarda suyla sıkışırlar.

Başlangıçta, organik tabakalar kendi kütlelerinin ağırlığıyla daha aşağılara itilirler. Yer kabuğunun levha hareketleriyse bu tabakaları parçalar ve yer kabuğunun derinlerine gömer.

Daha derinlere gömüldükçe, tabakaya etkiyen sıcaklık ve basınç da giderek artar. Bu da, organik artıklarda kimyasal bozunmalara yol açar: Moleküler değişimler oluşur, azot ve kalan oksijen ortamdan uzaklaşır.

Geriye hidrokarbon denen, yalnızca karbon ve hidrojenden oluşmuş, sıvı ve gaz moleküller kalır. Hidrokarbonların içinde bulundukları bu yapıya da “kaynak kaya” denir.

Sudan daha hafif olan hidrokarbonlar, öteye beriye hareket edip, yukarı çıkma eğilimi gösterirler. Bu olguya “ birincil göç” denir. Onları durduran bir engel yoksa, bulundukları yerden kaçıp, yer kabuğundan sızarlar ya da uçucu bileşenlerini kaybedip, katılaşırlar.

Göçleri sırasında hidrokarbonlar, “örtü kaya” denen geçirimsiz tabakalarla karşılaşırlarsa, “hazne” ya da “rezervuar” denen başka bir kayanın çok küçük çatlak ve yarıklarında tuzağa düşüp hareketsizleşirler. Buna kapanlanma denir. Hazne kayanın içinde kapanlanan gaz hidrokarbonlar, suyu aşağı iten yağ hidrokarbonların arasından yavaşça yükselerek üste çıkarlar. Bu olguya da “ikincil göç” denir.

Levha hareketleri kapan yapılarında da kırılma ya da çatlamalara yol açabilir. O zaman, hidrokarbon göçü yeniden başlar, yeni bir kapan buluncaya dek sürer. Kırılan ya da çatlayan kapandan hidrokarbonların tümü göç edemeyebilir. Kırık ya da çatlak da zamanla kapanabilir. Böylece büyük bir kapan, daha küçük yapılı kapanlara dönüşebilir. Levha hareketlerindeki süreklilik, kapan yapılarının giderek küçülmesine, bazı yerlerdeyse petrol ya da doğal gazın kırıklar ya da çatlaklar boyunca yüzeye çıkmasına neden olabilir.

Levha hareketleri gibi bir dış etki olmazsa, sıvı hidrokarbonlar yer değiştiremezler. Ancak bazen, daha küçük moleküllü gaz hidrokarbonlar, buldukları çok küçük çatlaklardan göç edebilirler. Başka bir hazne kaya ve bir örtü kayayla karşılaşınca yeniden kapanlanırlar.

Bundan sonrası, kuşkucu bir jeoloğun, kapan yapısına ilişkin ipuçlarını keşfetmesiyle başlar.